Hani yaşlı bir teyzeyle sohbet ederken teyzenin olayı anlatana kadar ayrıntılara çok fazla takıldığını hissedersiniz. Ayrıntılardan sonra ana konuya döndüğünüzde ufak bir afallama yaşarsınız. Bu kitapta bu histen kurtulamayacaksınız. Bana hissettirdiği bir diğer duygu da, Gabriel Garcia Marquez’in Yüzyıllık Yalnızlık kitabında hissettiğim duyguyla aynı. Sanki yazara absürt veya doğaüstü sayılabilecek ayrıntılarla Gabriel Garcia Marquez’e bir selam çakmakta. Hızlı akan sahneler kitaptan kopma yaşamanıza neden olabilir. Hızlı akmasına rağmen aslında dar bir zaman aralığında geçiyor.
Uyarılarımı yaptığıma göre kitaptan ufak ufak bahsedebilirim. Lisbon kızlarının( Cecilia, Therese, Mary, Bonnie ve Lux) intiharlarını bir grup, daha da doğrusu bu kadar ayrıntıya girmesine rağmen kendisi hakkında fikir sahibi olamadığımız bir grup sözcüsünün ağzından okuyoruz. Mahallenin gençlerinden olan bu sözcü, grubuyla birlikte Lisbon kızlarının intiharını diğer herkesten daha yakın takip edecektir. Bu intiharlarla beraber mahalledeki ve genel geçer sorunlarından (politik ve çevresel etkiler) bahsedildiği görülüyor. Bununla birlikte yaşanan acının etkileri herkeste farkı cereyan edecektir. Bir bütün olarak görülen Lisbon kızlarının farklılıkları intiharlarının potasında eriyecektir.
Olayı yaşayan ailenin içine kapanık, deyimi yerindeyse nevi şahsına münhasır yaşayışları, mahallede spekülasyonlara yol açar. Aşırı protestan, dini bütün aileye doğan Lisbon kızları annelerinin baskısı altında ezilirler. Bunun dışında kalan diğer tüm sebepler, tartışılabilir, spekülatif olmaktan öteye gidemeyecektir.
Bir kitabı yazarken veya daha basit olması gerekirse yalan söylerken ayrıntılara gereğinden fazla yer verip olayın özünden uzaklaşırsanız, bocalarsınız. Bir iki karakterde ufak bir bocalama gördüğümü söylemeden edemeyeceğim. Ama buna rağmen merakınızı diri tutacağını düşünüyorum. Keyifli okumalar!
Künye
Kitap adı : Bakir İntiharlar
Kitabın Orijinal Adı: Virgin Suicides
Yazar: Jeffrey Eugenides
Çevirmen: Solmaz Kamuran
Editör: Begüm Kovulmaz
Tür: Edebi
Sayfa Sayısı: 251
ALINTILAR
*Kızlar kılık değiştirmiş kadınlardı, aşkı da ölümü de anlıyorlardı; bizim görevimizse, onları büyülüyormuş gibi görünen sesleri çıkarmaktı.
*Trip, kızlarda her hangi bir gerginlik fark etmemişti, yine de daha sonra, “İnsan iş olsun diye kendini öldürebilirdi, sadece yapacak bir şey olsun diye,” dedi.
*Kör gibi parlayan gözleri için için yanıyor, Yaratılışın görkeminden ya da belki anlamsızlığından emin olan bir varlığın kuşkusuzluğuyla görevini yerine getiriyordu.
*Islak saçlarımızla dışarı çıkıp aynı hastalığa yakalanmayı umuyorduk, böylece onların deliliğini paylaşabilecektik.