Yönetimi ve hırsları ile ülkesini kırıp geçiren diktatör Adenoid Hynkel , giderek daha tehlikeli bir hale gelir. Fakat asıl amacı olarak tüm dünyayı ele geçirmek isteyen diktatör , kendisine ikizi kadar benzeyen birinin varlığından habersizdir. Bir gün diktatör ile karıştırılan iyi niyetli yahudi berber , yaptığı konuşma sayesinde her şeyi değiştirecektir.
Henüz 2. Dünya Savaşı’nın başlarında , ABD ve Nazi Almanya’sı dost iken çekilen bu film Charles Chaplin’in ne denli ileri görüşlü olduğunu açıkça gösteriyor. Chaplin bu filmde tehlikenin boyutlarının ne denli büyük olabileceğini anlatmaya çalışıyor. Öyle ki sadece sessiz film yapan Chaplin adeta ezilip susturulan halka , sesini yükseltmesi için filmin sonunda ilk defa sesini kullanarak harika bir konuşma yapıyor. Şarlo karakterinin ilk ve son kez sesi duyulduğu bu konuşma sinemanın efsaneleri arasına girerek gerçek bir sanatçının görevinin ne olduğunu da çarpıcı bir şekilde gözler önüne seriyor.
Filme genel olarak bakarsak Umberto Eco’nun dediği gibi Büyük Diktatör tam bir açık yapıt. Yani sondaki ingilizce konuşmaya kadar film evrensel ve dünyanın her yerinde anlaşılabilecek şekilde yapılmış. Filmde yapılan benzetmeler ve göndermeler de son derece açık ve vurucu diyebilirim. Ayrıca oyunculuktan bahsetmeye bile gerek olmadığını düşünüyorum. Sinemayı sinema yapan ustalardan sayılan Chaplin her zamanki gibi beden diliyle akıcı bir şekilde konuşuyor.
Kısacası sinema tarihinin en önemli anlarından birine tekrar tanıklık edin ve bu harika politik eleştiriyi mutlaka izleyin. Fakat sadece eleştiri olarak değil insanlığa dair bir ders gibi dikkatlice izlemenizi ve “dinlemenizi” tavsiye ederim. Benim puanım 9.
⇓Efsane Konuşma⇓